moneykazanmak
  Para Kazanmaya Çalışırken Dolandırılmayın
 

Para kazanmaya

çalışırken

dolandırılmayın

Günümüzde internet artık ciddi bir gelir kapısı olmuş durumda. Ancak paranın

dolaştığı her yerde olduğu gibi burada da yankesiciler cirit atıyor. İNTERNETTEN

PARA KAZANMAYA ÇALIŞIRKEN KARŞINIZA ÇIKABİLECEK TÜM DOLANDIRICILIK

HİLELERİ bu yazıda.

Bu kriz döneminde işsiz ya da çalıştığı işin

geliriyle geçim sıkıntısı yaşayanlardan

olabilirsiniz. Ya da bilgisayar sektörüyle

içli dışlı bir esnaf olarak yıllardır geliştirdiğiniz

donanım bazlı çözümler, dev elektronik marketlerin

satış sonrası sunduğu destek nedeniyle,

artık mahalle sakinleri arasında çok rağbet

görmüyordur. Dolayısıyla siz de uzun zamandır

kulağınıza gelen “internet işinde çok para var”

söylentilerine kulak kabartır oldunuz ve hatta

çoktan harekete geçtiniz bile. Elinizdeki fazla

anakartları, RAM’leri, eski dizüstüleri ya da diğer

OEM parçaları “sahibinden.com” gibi sitelerde

satışa çıkartıp birkaç ufak iş bile yaptınız.

 Artık internette daha büyük işlere girişmek

için sizi korkutacak pek bir şey görünmüyor.

Hele ki bu kitapçığı okuduktan sonra… Peki

ama internet gelir konusunda gerçekten bu

kadar güvenilir bir kazanç kaynağı mı?

Sıradan olmayan bir örnek vererek işe başlayalım.

Örneğimiz biraz sıra dışı olsun ki, internet

üzerinden tabiri caizse haksız kazanç

elde etmenin püf noktalarını sergilemede başarılı

olsun. Malumunuzdur ülkemizde, ek bir

kazanç söz konusu olduğunda çalışanından,

beyaz yakalısına, esnafından cebinde biraz parayla

boşta gezenine tüm ahalinin ilk aklına

gelen iş ikinci el oto ticaretidir. Hele ki çevrenizde

bu işlerden anlayan, biraz da samimi

olduğunuz bir “usta” varsa bu iş kesinlikle yapılabilir

görünür. Yanı başınızda yangın yerine

dönmüş komşu Yunanistan, düşen banka faizleri

ve ÖTV’ler sayesinde fabrika-banka koordinasyonuyla

piyasaya oluk oluk akıtılan 0 km

araçların bitirdiği ikinci el araba piyasası sizi

yıldıramaz. Ancak her ne kadar internet kurdu

olsanız da, talep çok fazla olduğu için, satışta

kar getirecek araçların galeri gibi tecrübeli diğer

piyasa oyuncuları tarafından siz daha telefon

açmadan satın alındığını fark etmeniz çok

sürmeyecektir. Dolayısıyla hayal ettiğiniz kar

payı, düşündüğünüz rakamlardan uzaklaştıkça

daha çok kar edebileceğiniz kamu ihalelerine

yönelmeniz işten bile değil.

İşte tam da bu noktada, yukarıda bahsettiğimiz

çeşitli sıkıntılar ortaya çıkıyor. Google

ile yapacağınız taramalarda, tüm devlet araç

ihalelerini görüntüleyip takip edebileceğiniz

pek çok internet sitesi karşınıza çıkıyor. Bu siteleri

ziyaret ettiğinizde çok cazip rakamlar sizi

derhal büyüleyecek ve satıştaki araçlara ilişkin

sınırlı bilgilerin devamını görmek için can atmaya

başlayacaksınız. Ne var ki site yöneticileri

bu noktada devreye girerek, “adult” sitelerin

para kazanma mantığından hatırlayabileceğimiz,

sorgulanan bilginin gösterimi için para

ödemesi talep etme yöntemiyle çalışıyor. Tabii

ki talep edilen ücret tamamen yasal. Üstelik

portal’ların sunduğu fazladan hizmetlerin de

ücretlendirilmesi gayet normal. Ne var ki tüm

bunlara karşın normal olmayan bir durum var;

o da şu: Sizden ücret talep ederek size ihale bilgileri

sunan siteler zaten bu verileri internetten

ücretsiz ediniyor. Dolayısıyla siz ücretsiz edinebileceğiniz

bilgilere ya yeterince araştırmadığınızdan

ya da laf aramızda biraz üşengeçliğinizden

gereksiz para harcamış oluyorsunuz.



Her bilgiye siz de ulaşabilirsiniz.   


 Örneğimize sadık kalacak olursak, kredi kartı,

çek-senet borçları nedeniyle Güneşli otoparkında

neredeyse üst üste yığılı olan hacizli

araçları İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın

web sitesinden (www.ivdb.gov.tr) ihale ilanlarına

tıklayarak kolaylıkla listeleyebilirsiniz.

Zaten artık devlet kurumlarımız e-devlet anlayışını

takip ettiklerinden, internet portal’ı

yönetiminde oldukça tecrübe kazandı. Açılan

sayfadaki araç tanıtımlarına tıkladığınızda,

aracın sahibinden.com sitesinde “İstanbul Vergi

Dairesi Bşk.” kullanıcı adıyla satışta olduğu-

nu biraz da şaşırarak öğrenebilirsiniz. Kişisel

tavsiyemiz bu kullanıcıya PM’den mesaj atarak

“Abi biniciyim şu paraya olur mu?” şeklinde bir

soru yöneltmemeniz.

Yukarıda verdiğimiz örnekte her şey yasal ve

ahlaki açıdan uygun olsa da, nasıl gereksiz bir

para harcamasıyla sonuçlandığını yeterince

göstermiş olduk. Eğer internette yapacağınız

işlerden para kazanmada gerçekten ısrarcıysanız,

internetin ücretsiz bir ortam olduğunu

ve reklam dışında hemen hiçbir şeye para harcamak

zorunda olmadığınızı mutlaka prensip

edinin. Aksi takdirde Dimyat’a pirince giderken

evdeki bulgurdan olmak mümkün.

Pratikte internetten para kazandırmayı vaat

eden siteler, yukarıdaki gibi istisnai durumların

dışında genellikle dolandırıcılık amaçlı kurulmuş

oluyor. Dergimizin hemen her sayısında,

internetteki dolandırıcılık vakalarına ilişkin

dünyadan çok çarpıcı örneklere sıklıkla yer veriyoruz.

İnternetten para kazanmak niyetindeyseniz

ya da kredi kartınızla alış veriş yapıyorsanız,

her ay yayınladığımız “Güvenlik Raporu”

sayfasına mutlaka göz atmanızda yarar var.

Ölçümlerin başlamasından bu yana, internet

sayfaları üzerinden para kazanmanın ana

ilkesi “ne kadar tıklanabildiği” oldu. Dolayısıyla

eğer internetten para kazanacaksanız bunun

temelindeki ilkenin tıklama olduğunu asla

unutmayın. Tıklama dışındaki hemen her para

kazanma biçiminin altında bir dolandırıcılık

yatması mümkün. Aslına bakarsanız internet

üzerinden para kazandırma vaatleri, internet

dolandırıcılığı Top 10 listesinde ilk beş sırada

yer alıyor. Bunun en geçerli yöntemi ise çek

yöntemi. Dolandırıcılar bir malın satışı karşılığında

büyük komisyon oranları teklif ediyor. Bu

illa satış olmak zorunda değil, kimi zaman iş de

sipariş edilebiliyor. Kurbana iş ya da satış karşılığı

geçersiz bir çek gönderiliyor ve kendi komisyon

payını düşerek geri kalanı nakit olarak

göndermesi, daha sonra da çeki zamanı geldiği

vakit bankadan çekmesi isteniyor. Dolandırıcı,

çekin karşılıksız olduğu öğrenildiğinde çoktan

kayıplara karışmış oluyor.

2001 ekonomik krizinde Nasdaq Borsası’nın

ağır düşüşünde liste başını internet firmaları

alıyordu. Milenyumun başında ağır darbe

alan internet reklamcılığında, bu krizin de et-

kisiyle liderliğe Google oturdu. Google, internetin

doğasına yani ücretsizliğine oynayarak

bu konumunu pekiştirdi. Çünkü ortada herkes

tarafından kabul edilebilir bir ölçüt vardı

“tıklanabilirlik”. Bir sitenin aldığı tık sayısına

bağlı olarak, reklam gelirleri o kadar artıyordu.

Google’ın tıklanmada dünya lideri olması artık

reklam gelirleriyle karşılanamaz bir boyuta

ulaşması, kendisini otomatikman dünyanın en

çok kazanan internet reklam sağlayıcısı konumuna

getirdi. Dolayısıyla internette para kazanmak

artık Google’sız neredeyse imkansız.

En azından yayın hayatına başlayıp da, reklam

geliri kazanmak isteyen her sitenin bir Google

geçmişi olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz

 

 Müthiş ikili: AdWords ve AdSense

Durum böyle olunca, ülkemizde de internetten

para kazanmak isteyenlerin ilk durağı

Google’ın AdWords ve AdSense hizmetleri oluyor.

İlkinden tanıtmak istediğiniz ürünün, belli

bir ücretlendirme karşılığında reklamını veriyor,

diğerinden ise sitenize Google’ın verdiği

kodları ekleyerek reklam geliri sağlıyorsunuz.

AdWords küçük işletmeler için ideal. Cüzi bir

bütçe karşılığında hizmetinizin arama sonuçlarındaki

ilk sayfada sarı reklam bağlantılarıyla

görünmesini sağlayabiliyorsunuz. Konuyla

ilgili detaylı açıklamaları kitabımızın diğer

bölümlerinde bulabilirsiniz. Adsense ise web

sitesi sahiplerinin başlıca gelir kaynaklarından.

Tıklama başına ücretlendirme yapan uygulama

tercihe göre 100 ya da 1.000 dolarlık kotalar

dolduğunda, site sahibine anlaşmalı bir

banka üzerinden çek keserek ödeme yapılıyor.

Tık başına ortalama 0,4 cent vaat eden reklam

sistemi hakkında ise sayısız eleştiri bulunuyor.

Çünkü yaptığınız sözleşme gereği Google, hesabınızda

biriken ödemeyi sözleşme şartlarına

uymadığınızı söyleyerek gerekçe göstermeden

kesebiliyor. Kesintinin nedeni olarak genellikle

hileli tıklama sistemlerine ya da telif hakları

ihlallerine işaret edilse de, Google’dan bu konuda

yapılmış resmi bir açıklama yok. Bu işin

amiyane tabiriyle kurdu olmuş dolandırıcılar

ise Google üzerinden para kazanma vaadiyle

internet dolandırıcılığını kolaylıkla gerçekleştirebiliyor.

Aslında Google’ı kandırmak neredeyse

mümkün değil. Dünyanın en gelişmiş

yazılımlarını kullanan dünya devi yaptığınız

hileli her durumu kısa sürede fark ediyor ve

sizinle iş ortaklığını sona erdiriyor. Google’ı

kandıramayacağını bilen dolandırıcılar bu defa

size yöneliyor.

Örneğin bir web portalı, size Google sayesinde

kolay para kazanmanın yollarını anlatan

bir kitap satacağını söylüyor olabilir. Dolandırıcı,

bir başka yayıncının yazdığı ve bizim kitapçığımızdaki

gibi Google’ı efektif kullanmanın

yollarını anlatan kitabın içeriğini tüm bölüm

ve konu başlıklarından paragraflar alıntılayarak

ana sayfasına koyuyor. Böylelikle siz, web

sitesinin aynı zamanda bir yayınevi olduğuna

ve böyle bir kitap yayınlamış olduğuna kolaylıkla

ikna oluyorsunuz. Web yayıncısı, yine anasayfasında,

bu kitabı web sitesinden piyasanın

yarı fiyatına satacağını söylüyor. Kitapların,

dağıtım masrafları nedeniyle kitapevlerine

yaklaşık iki misli satış fiyatıyla dağıtıldığından

haberdarsanız ve biraz da internetten indirimli

alış veriş yapmışsanız, sahte yayımcının web

sitesindeki bu teklif sizin için hiç de tuhaf görünmeyecektir.

Böylesi durumlarda çoğu zaman

kitap adını alıp, örneğin ideefixe.com gibi

online kitap satış sitelerinde sorgulatıp böyle

bir kitap olup olmadığını denetlemek aklınızın

ucundan bile geçmez. Eğer internet üzerinden

para kazanma konusunda yeterince kararlıysanız

ve bu kitabı satın alarak daha fazla bilgiyle

karınızı katlamak için yanıp tutuşuyorsanız,

kredi kartı bilgilerinizi girdikten sonraki hesap

ekstrenizde önümüzdeki on yıl boyunca internetten

kazandığınız parayla karşılayamayacağınız

bir dolandırıcılık sizi bekliyor olabilir. Diğer

taraftan bu konuda gerçek ve faydalı bilgi

sunan web siteleri de yok değil...

İnternetten para kazandırma vaadiyle yapılan

dolandırıcılık örneklerini çoğaltmak

mümkün. Fakat suyun başını her zaman için

“tıklama” üzerinden yapılacak ödemeler tutuyor.

İnternette alternatif para kazanma yöntemlerinden

bir tanesi de “Paid to Click” siste

sistemi.

Bu sistem, zamanının çoğunu PC başında

internette geçiren daha çok genç kullanıcılar

için geliştirilmiş. Mantık basit: Üye olduğunuz

kazanç sitesi size tıklamanız için reklamlar

gönderiyor ve siz de tık başına ücretlendirilip

belirli bir kotayı doldurduktan sonra ücretinizi

alabiliyorsunuz. Ancak bu tarz siteler genellikle

yanlış bilgilerle kullanıcıyı aldatmaya yönelik

iş görüyor. Yaptığımız denemelerde tık başına

1 cent minimum ödeme yapacağını söyleyen

pek çok sitenin 1 cent’in çok daha altında ücretlendirme

geliştirdiğini tespit ettik. Hatta

durum o kadar vahim ki, genellikle vaat edilen

paranın yüzde birine yani sadece tık başına

0,01 cent’e ulaşabiliyorsunuz. Günde 1 cent

kazanmak için verdiğiniz emek ise kesinlikle bu

fiyat değil. Üstelik genellikle ilk üyelikten sonra

bulduğunuz reklamlar, reklamverenler tarafından

artık IP adresiniz deşifre olduğu için ertesi

gün aynı sıklıkta karşınıza çıkmıyor.

Çok iyimser bir yaklaşımla günde 10 cent

kazandığınızı düşünürsek, bu size ayda 3 dolar

kazandıracaktır. Bu tarz üyeliklerle iş gören

sitelerde ödemeler genellikle 10 dolara

ulaşıldığında yapıldığından, her gün aynı işi

üç ay on gün boyunca bıkıp usanmadan sürdürmeniz

gerekiyor. İnternet reklamcılığının

mantığı, yukarıda bahsettiğimiz nedenlerden

dolayı tıklama üzerine kurulu olduğundan ve

söz konusu tıkların farklı IP’lerden yani kullanıcılardan

gelmesi, reklam gelirlerini arttırdığı

için bu tarz bir yöntemle reklamcılar kendi gelirlerini

katlarken bunun çok cüzi bir yüzdesini

çalıştırdığı kullanıcılara ayırıyor. Zaten psikolojik

istatistikler genellikle kullanıcıların ödeme

zamanına kadar bu tıklama işini sürdürmeyeceği

yönünde. Dolayısıyla reklamcı cebinden

beş kuruş harcamadan, reklamlara tıklayacak

gönüllü kullanıcı bulmuş oluyor. Düzenek tamamen

yasal. Ancak dolandırıcılıktan ne farkı

olduğunu biraz düşünmekte yarar var.

Paid To Click’e alternatif olarak adına dolandırıcılık

diyemeyeceğimiz başka yöntemler

de geliştirilmiş. Örneğin bazı programlar

aracılığıyla günlük 5 dolar kazanma vaat eden

portallara sıklıkla rastlamak mümkün. Ne var

ki böylesi durumlarda da sizin önerilen parayı

cebinize atabilmeniz için yüzlerce kullanıcıyı

istenilen adrese üye yapmanız gerekiyor.

Paid To Click sisteminin genellikle bir aldatmaca

olduğu apaçık ortada. Sizin hiçbir zaman

almayacağınız bir para tutarı motivasyon unsuru

olarak gösterilip tıkladığınız reklamlar oluşturuyor.

Tabii bu işi siz de yapmak isterseniz

domain, hosting ve script’ine kadar hazır bir

sistemi 250 dolar karşılığında hazırlayacak pek

çok kuruluşu kolaylıkla bulmanız mümkün

Bir dönemin ünlü Advertising Central PTC,

bu dolandırıcılığın en önemli örneklerinden biri.

www.advertisingcentral.biz adresinden yayın

yapan sitenin şu sıralar yerinde yeller esiyor.

Tabii vakti zamanında sitenin yüksek tık fiyatlandırmaları

nedeniyle pek çok insan sitenin

yönlendirdiği bağlantılara tıklayarak zamanını

boşa geçirmekteydi. Aslında sitenin açık olduğu

zamanlarda üyelik alımı sırasında sunduğu

üyelik koşulları bildiriminde, yapacağı dolandırıcılık

açık açık yazılıyordu: “Payouts: This is

not a site that pays cash all earnings is for advertising

purposes. We are not a scam as this is

an ad only site. Requesting payout is violation

of terms and can lead to termination and is at

minimum a donation to the site.” Sözleşmenin

ödemeler kısmında zaten reklam amaçlı kazançların

ödenmeyeceği böyle bir talep olursa kullanıcının

hesabının derhal iptal edileceği apaçık

bir bilgi olarak yer alıyordu. Tabii bu açıklık uzun

sözleşme metninde küçük puntolarla dip bucak

bir yerlerde oldukça gizli bir haldeydi.

Advertising Central PTC’den ilham alan

daha pek çok site bulunuyor. Hatta dolandırıcılık

diyemeyeceğimiz işi biraz abarttıklarını

dahi iddia edebiliriz. Şimdilerde prensip, tıklama

ile elde ettiğiniz geliri başka reklam verme

şeklinde kullandırtıp hiçbir zaman elinize para

geçmemesini sağlamaktan ziyade, ödenecek

para miktarlarını sırf üyelik için 50 dolarların

üzerine çıkartarak kullanıcıyı daha fazla tahrik

etmeye dönüşmüş durumda. Üstelik bazı siteler

üyelikten sonra verdikleri 50 dolara ek olarak

okuduğunuz her e-posta için 10 dolar para

ödeyeceğini teklif ediyor. Bu tarz sitelere biraz

daha yakından bakacak olursanız, söz konusu

paraları elde edebilmek için bir kereye mahsus

yaklaşık 350 dolarlık bir ön ödeme yapmanızı

şart koştuklarını görebilirsiniz. Tavuk gelecek

yerden kaz esirgenmez diyorsanız, bu kazınızla

vedalaşmak için son fırsatınız olabilir. Batı

literatüründe “scam” olarak tabir edilen bu

dolandırıcılara karşı her daim uyanık olmakta

yarar var. Google üzerinden yapacağınız bir

soruşturmada, söz konusu site üzerinden deneyimlerini

forumlarda paylaşan kullanıcıların

görüşlerine mutlaka kulak verin. Acı tecrübeler

yaşamaktansa, sizin gibi düşünüp bu işe girmeye

karar verenlerin tecrübelerini önceden

öğrenmeniz, internetin her zaman için sundu

ğu en önemli ücretsiz hizmetlerindendir.

Tabii “scam” sitelere örnekler arttırılabilir.

www.moneyclicks.biz, www.advercash.net ya

da www.simpleclicker.com gibi siteler bunlardan

sadece birkaçı. Her ne kadar ülkemizde

internet reklamcılığı yeterince gelişmediği için

bu tarz dolandırıcı sitelere çok fazla rastlamasak

da, yurt dışında oldukça yaygınlar. Ancak

yiğidi öldürüp hakkını yememek lazım. Verdikleri

ücret devede kulak kalsa da, kimi siteler

gayet güvenilir ve paranızı vaat ettiği biçimde

ödüyorlar. Her ne kadar gelir ortalamaları çok

düşük olsa da örneğin NeoBux tıklama başına

1.7 cent’e kadar ödeme yapılabiliyor. Bunun

için tek yapmanız gereken www.neobux.com

sitesine gitmek ve ücretsiz üyelik işleminizi

“New Registration” kısmındaki kullanıcı adı,

şifre, e-posta, doğum yılı, karakter onaylaması

gibi basit birkaç kutucuğu doldurmak. Akabinde

site sizi tıklayarak para kazanabileceğiniz sitelere

yönlendiriyor. Aynı zamanda Portekizce

de yayın yapan, Latin menşeli site, sıkça sorulan

sorular kısmından gelirinizi arttırma konusunda

çok önemli tüyolara yer veriyor. Ayrıca

yine sitenin önemli olanaklarından biri olan

forum sayfalarında kullanıcıların tecrübelerinden

yararlanabiliyorsunuz. Ne var ki bu özelliklerden

yararlanabilmeniz için İngilizce’nizin

yeterli düzeyde olması gerekiyor. Aksi takdirde

güçlük yaşamanız mümkün.

Toparlamak gerekirse: Evet, internetten para

kazanmak gayet mümkün. Hatta artık para

kazanmak için illa bir şey alıp satmanıza dahi

gerek kalmadı. Ancak unutmayın, paranın dolaştığı

her yerde yan kesiciler cirit atıyor ve her

geçen gün yeni taktikler üretiyorlar. Bu dolandırıcıların

ağına düşmemek için çevrenizde olan

bitenlerden mutlaka haberinizin olması gerekiyor.

Bu yüzden sürekli internette araştırma

yapmanızda, gerekli forumları dolaşmanızda ve

güvenlik açıklarıyla ilgili yazılara mutlaka göz

atmanızda yarar var.

İNTERNET BEDAVADIR!

Çoğumuz

için kontrast burada iyice artıyor: Doğasında

tüm içeriğine erişimin ücretsiz olduğu

bir teknolojiden para kazanmak! Bu biraz kafa

karıştırıcı. Ancak TV yayınlarının da ücretsiz

olduğunu unutmayın. Oysa başarılı TV kanallarının

kazandığı reklam gelirleri, giderlerin

çok üzerinde. Son beş yılda bu anlayış internet

için de geçerli olmaya başladı. Ne var ki reklam

dışında internette verilen hizmetlere ücret

ödememek hala prensip. Dolayısıyla inatçı bir

çabayla, internette reklam dışında sunulan hemen

her hizmetin ücretsiz bir karşılığını bulmanız

mümkün. Eğer amacınız internetten para

kazanmaksa, zaten ücretsiz olan bir mecrada

para harcamak yanlış olacaktır.

PayPal NEDİR?

Bu tarz sitelerde ödemelerin genellikle bir Pay

Pal hesabı gerektirdiğini unutmayın. PayPal sistemi

hakkında detaylı bilgi almak için www.

paypal.com/tr adresini ziyaret edin. İnternet sayesinde

para transferini oldukça pratik bir hale

getirmiş olan ve tüm dünyada kabul gören site,

diğer para aktarma işlemlerinizde de oldukça

işinize yarayacaktır. Türkçe olarak hizmet veren

site 190 ülkede faaliyet gösteriyor ve kredi kartı

bilgilerinizin görünmeden paranızı emin bir

biçimde aktarmanıza yarıyor. Tek yapmanız gereken

ücretsiz üyeliğinizi tamamladıktan sonra,

hesabınıza yatacak parayı PayPal’le anlaşmalı

olarak destekleyen bir yerel banka seçmek. Aktarılacak

paranın büyüklüğüne göre hesap işlem

komisyonunun kesildiği sistemle, dünyanın

her yeriyle sıkıntısız nakit alışverişinde bulunabiliyorsunuz.

Bu ücret kesintilerinin oranlarını

öğrenmek için, sisteme kayıt yaptırırken size

verilen kullanım sözleşmesini dikkatlice incelemeniz

yeterli. Kişisel ve kurumsal bazda hizmet

veren sistemde SSL teknolojisinin getirdiği yüksek

güvenlik düzeyi sayesinde paranızı gayet

güvenli bir biçimde aktarabiliyorsunuz. Ayrıca

PayPal üzerinden yaptığınız ödemelerde kredi

kartı bilgileriniz, alış veriş yaptığınız kişi ya da

kurum tarafından görülemediği için işlemlerinizi

daha güvenli bir halde yapabiliyorsunuz.

PayPal’le yapabilecekleriniz bunlarla da sınırlı

değil. Sistemin getirdiği olanaklar arasında

190 ülkede online alışveriş yapma ve kredi kartı

bilgilerinizin saklanması avantajlarının yanı sıra

web sitesi sahiplerinin, kendi sitelerinde kredi

kartı kabul ederek ürün satma özelliğine kavuşması

da bulunuyor. Ayrıca PayPal üzerinden

dünyadaki tüm yardım kuruluşlarına kolaylıkla

bağış yapabilirsiniz. Bir nevi internet parası

olarak tanımlayabileceğimiz sistem sayesinde

kendi online mağazanızı açıp alış veriş yapmaya

başlamanız da oldukça kolaylaşıyor. Ayrıca

kredi kartınıza bulaşmasını istemediğiniz çocuklarınız

için sistemin getirdiği öğrenci hesabı

sayesinde, çocuklarınızın da internet üzerinden

para harcama işlerini şimdiden öğrenmeye başlamasını

sağlayabiliyorsunuz.

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol